Asıl nedir: Kök, esas, temel, kaide Asıl olan. vakıanıneşyadaki özellikleri ile olan ilişkileridir.
Asıl nedir:1. Kök, esas, temel, kaide
Asıl olan. vakıanın eşyadaki özellikleri ile olan ilişkileridir.
Bu kainatta kendi kendine oluşmuş bir şey olmadığına göre o zaman bu
kainatıda bir yaratıcı yaratmış dolayısı ile benide.(insanlığı)
O zaman bu yaratıcının beni yönlendirmesi ,Kullanma klavuzu vermesi lazım
Normal hayatın akışında yaratıcı ile insanlar arasında ki aracıya peygamber denmiş.
o zaman en son peygamberlik iddiasında bulunan kişinin getirmiş olduğu kontrata anlaşma şartlarına bakacağız.
(Sonuncusu geçerlidir kaidesinden) (Kader)
Sonuncusu Muhammed olduğuna göre onun getirdiği kontratda insanlığa bir rest çekiş meydan okuma var.
Yoksa, 'Onu Muhammed uydurdu' mu diyorlar? Onlara de ki; 'Eğer doğru söylüyorsanız, Kur'an'a benzer bir sure ortaya getiriniz, bu konuda Allah dışında kimleri yardıma çağırabilecekseniz, çağırınız. Yunus*38
Aradan bin dört yüz yıl geçmiş hala bir ses yok .
Peki şimdi yapsınlar şimdi teknik bir çağdayız her şey eloktronik çoğu şeyi harflerin ve rakamların karışımından yapıyor proğram yapıcıları.
o zaman kuran ayetlerinide getirsinler.?
Allah kainatı elementlerden yarattığı gibi kuranıda harflerin karışımından yaratmıştır.
Diyebilir birileri evet bizimde demokrasimiz var.o zaman demokrasiye ve Muhammedin getirdiği şartlara bakılır.Bu insan fıtratına uygunmu diye.
örneğin; Mal can ve namuz konusunda kim ne diyor diye.
(Şartlar. Eşyadaki özelliklere uygun düşmesi lazım)
Dolayısı ile..
Muhammedin getirdiği şartlar insan fıtratına uygun.(ölüm cezası veriyor)
Demokrasinin getirdiği şartlar insan fıtratına uygun değil.(Taraf.Aklın üstününden.Hevadan,zenginden)
(Halbuki insandaki fıtrat kendisinin olanı kendi isteği dışında bir başkasıyla paylaşmak istemez)
olduğu anlaşıldığından fıtrata uygun olan alınır.
Dolayısı ile Muhammedin getirmiş olduğu şartlar Yaratıcının gönderdiği şartlar olarak kabül görür.
Yaratıcıya ve son peygamberine inanmak vakaya mutabık olur ve Muhammedin getirmiş olduğu şartların bir tanesinin gereği kişi Müslüman olur ve yaratıcının vaadi gereği cenneti kazanmış olur.
Kişi bu vaadi elinde tutabilmek için Muhammedin getirmiş olduğu yaratıcının tarifini onaylaması lazım.
Yaratıcının kırmızı çizgisi şirktir.(Allah'ın tarifi)
(Göklerin ve yerin Rabbi, Arş'ın da Rabbi olan Allah onların uydurdukları noksan sıfatlardan yücedir, münezzehtir.zuhruf*82
O tarifde budur.)
Bu olayı bilen şeytan Medya veya diğer yollarla kafir kişinin Allah tarifini onaylattırarak kişiyi Müslümanım diye diye cehennemin bir başka kapısından içeri atıyor.
*****************************************************************
"Öyleyse, dedi, beni azdırmana karşılık, and içerim ki, ben de onlar(ı saptırmak) için senin doğru yolunun üstüne oturacağım."
"Sonra (onların) önlerinden arkalarından, sağlarından sollarından onlara sokulacağım ve sen, çoklarını şükredenlerden, bulmayacaksın."
(Allah) buyurdu: "Haydi, sen, yerilmiş ve kovulmuş olarak oradan çık. And olsun ki,onlardan sana kim uyarsa, (bilin ki) sizin hepinizden (derleyip) cehennemi dolduracağım." (A'RAF/16-18)
Şeytan Müslüman kılıfına bürünüp prof etiketiyle Atv ve flastv gibi kanallarda Nihat hatipoğlu,Cübbeli Ahmet gibi kişiler vasıtasıyla şu Allah tarifini sunuyor eğer sen onların söylemiş olduğu Akideyi benimser ve onaylarsan Kafir oluyor ve ebedi cehenneme gidiyorsun.Her ne kadarda diğer islamın şartlarını yerine getirsende.
Ey insanlar, Allah'ın verdiği söz gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın, sakın şeytan, sizi Allah'ın affına güvendirerek ayartmasın.Fatır.5
*****************************************************
MÜSLÜMAN OLMAYANLARIN AKİDESİ--(Sınırlıdır) BAŞLAMA***3 BURADAN DEVAM...
*************************
**ÖNEMLİ**CENNETİN ANAHTARI...
«Muhakkak ki Allahü Taalâ kendisine şirk koşulmasını affetmez. Ve istediği kimse için bundan başka hepsini affeder» kavli şerifini tefsir ettiğimiz zaman Yahudilerin Allah’ı bırakıp ta kendi hahamlarını ve din büyüklerini Rab ittihaz edindiklerini, bunun Üzerine şirke daldıklarını söylediğimizi unutmayalım.
Yuhudilerin din adamlarına doğrudan doğruya ibadet etmiş değillerdi. Fakat onların kendiliklerinden ortaya attıkları şekilde halâlı haram ve haramı da halâl kabul ederek hüküm vazetme ve hakimiyyet esasını evvelemirde onlara vererek şirke düşmüşlerdi...
Allahü Taala her şeyi affeder de şirki affetmez...
Hatta büyük günahları bile affeder... «İsterse zina etsin, isterse hırsızlık yapsın, isterse içki içsin... Hepsini affeder...» Bütün mesele Rab olarak yalnız ve yalnız Allahü Taalâyı tanımakdır. **********Dikkat önemli...**********
Binaenaleyh, hâkimiyyeti sadece Allahü Taalâya vermek gerekir. Ülûhiyyet makamının en önemli husisiyyeti budur. İşte bu çerçeve dahilinde müslüman müslüman olarak, mümin mümin olarak kalabilir. İşte bundan sonra İnsan büyük te olsa günahlarının affını ümid edebilir... Bunun dışında kalan şirke gelince bunu Allahü Taalâ ebediyyen affetmez.Zira Islamın şartı ve imanın haddi budur... Çünkü Cenabı Allah «Şayet Allah’a ve âhiret gününe iman ediyorsanız» diyor...
"VAHDETİ VÜCUT FELSEFESİ": "NEW AGE FELSEFESİ"
****************************************************
Fikri metni anlamak demek, ne okuyucunun fikri metinden zevk alması ne de metnin anlamı üzerinde yoğunlaşmasıdır. Fikri metni anlamak, onu pratiğe geçirmek üzere benimsemektir. Fikri metin pratiğe geçirilmediği sürece bir yararı ve değeri yoktur. Çünkü fikri metin, okunup benimsendikten sonra pratiğe geçirilmek için okunur. Böyle yapılmadığı takdirde fikri metnin ne faydası ne de değeri kalır. Zira düşünce sadece bilgi olsun diye öğrenilmez. Bunun yanında, bir de benimsenip pratiğe geçirmek için elde edilir, okunur. Düşünceyi benimsemek ise ancak düşünce olgusunu ve onun göstergeleri konumundaki anlamını zihinde canlandırmakla olur.
Bu açıdan fikri metni anlamak için ön bilgilerin yanı sıra, şu üç noktaya dikkat etmek gerekir:
1- Ön bilgilerin anlaşılması istenen metindeki düşünceyle aynı düzeyde olması,
2- Fikri metindeki düşünce olgusunu, bu düşünce ile ilgili olmayan hususlardan tamamen ayırt edecek ve sınırlandıracak şekilde olduğu gibi kavramak.
3- Bu olgunun gerçekliğini ortaya koyabilecek şekilde, zihinde doğru bir biçimde canlandırmak.
Bu üç noktayı göz önünde bulundurmadan fikri metni anlamak, yani metindeki düşünceyi algılamak mümkün değildir. Zira düşünceyi anlamak, sadece anlamını bilmek değildir aynı zamanda onu benimsemektir.
**************************
FİKRİ METİNLER.
"Sonra (onların) önlerinden arkalarından, sağlarından sollarından onlara sokulacağım ve sen, çoklarını şükredenlerden, bulmayacaksın."
(Allah) buyurdu: "Haydi, sen, yerilmiş ve kovulmuş olarak oradan çık. And olsun ki,onlardan sana kim uyarsa, (bilin ki) sizin hepinizden (derleyip) cehennemi dolduracağım." (A'RAF/16-18)
Şeytan Müslüman kılıfına bürünüp prof etiketiyle Atv ve flastv gibi kanallarda Nihat hatipoğlu,Cübbeli Ahmet gibi kişiler vasıtasıyla şu Akideyi sunuyor eğer sen onların söylemiş olduğu Akideyi benimser ve onaylarsan Kafir oluyor ve ebedi cehenneme gidiyorsun.Her ne kadarda diğer islamın şartlarını yerine getirsende.
Ey insanlar, Allah'ın verdiği söz gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın, sakın şeytan, sizi Allah'ın affına güvendirerek ayartmasın.Fatır.5
MÜSLÜMANLARIN VE KAFİRLERİN ALLAH TARİFİ,TANIMI..SEN BU TARİFİN NERESİNDESİN?
*****************************************************
HAYATIN GAYESİ OLAN HEDEFİNİ BELİRLEMEK İÇİN TAKİP EDECEĞİN YOL
«Muhakkak ki Allahü Taalâ kendisine şirk koşulmasını affetmez. Ve istediği kimse için bundan başka hepsini affeder» kavli şerifini tefsir ettiğimiz zaman Yahudilerin Allah’ı bırakıp ta kendi hahamlarını ve din büyüklerini Rab ittihaz edindiklerini, bunun Üzerine şirke daldıklarını söylediğimizi unutmayalım.
Yuhudilerin din adamlarına doğrudan doğruya ibadet etmiş değillerdi. Fakat onların kendiliklerinden ortaya attıkları şekilde halâlı haram ve haramı da halâl kabul ederek hüküm vazetme ve hakimiyyet esasını evvelemirde onlara vererek şirke düşmüşlerdi...
Allahü Taala her şeyi affeder de şirki affetmez...
Hatta büyük günahları bile affeder... «İsterse zina etsin, isterse hırsızlık yapsın, isterse içki içsin... Hepsini affeder...» Bütün mesele Rab olarak yalnız ve yalnız Allahü Taalâyı tanımakdır. **********Dikkat önemli...**********
Binaenaleyh, hâkimiyyeti sadece Allahü Taalâya vermek gerekir. Ülûhiyyet makamının en önemli husisiyyeti budur. İşte bu çerçeve dahilinde müslüman müslüman olarak, mümin mümin olarak kalabilir. İşte bundan sonra İnsan büyük te olsa günahlarının affını ümid edebilir... Bunun dışında kalan şirke gelince bunu Allahü Taalâ ebediyyen affetmez.Zira Islamın şartı ve imanın haddi budur... Çünkü Cenabı Allah «Şayet Allah’a ve âhiret gününe iman ediyorsanız» diyor...
https://www.facebook.com/photo.php?fbid=1038897109464433&set=ms.c.eJxFzMkJADAMA8GOghUbyeq~%3BsUDI8R2WRWS3BRCJsAcOhItVmQ8wZYm8MLkL6MN~_dC3X9hEm.bps.a.1024394247581386.1073741910.100000324607185&type=3&theater
hollandaca
voetstuk
-----------
Şahsiyet
personage
https://www.facebook.com/dikkathaberleri/videos/1042433582466356/
Zuhruf*15
http://islamdevleti.info/kitaplar/Islam_Sahsiyeti_Cilt_1/05.htm
http://www.iktibasdergisi.com/bagimsiz-varolus-projeleri-uzerinde-calismak/
dikilecek değilsin.” (Gaşiye 88/21-22)
“Eğer rabbin zorlayıcı sistem oluştursaydı yeryüzünde kim varsa hepsi topluca iman ederlerdi. Mümin olsunlar diye onlara sen mi baskı yapacaksın?” (Yunus 10/99)
"Allah katında canlıların en kötüsü gerçeği dinlemeyen(teslim olmayan) sağır ve dilsiz kesilen kimselerdir. (Enfal 8/22)
" Onlar sözü dinler ve en güzeline uyarlar
Allah’in dogru yola eristirdigi, öz akil sahibi onlardir."
Zümer suresi: Ayet18.
İnsanoğlunda mevcut alıcı-verici cihazların uyanması ve harekete geçmesi için kâfidir.
İşte o dil budur.
Asıl olan. vakanın eşyadaki özellikleri ile olan ilişkileridir.
İNSANDAKİ HALLER..(EŞYADAKİ ÖZELLİKLER.) DEN BAZILARI.
Biz bu Kur’an’m ana kaynağına delalet eden, tabiatı ve mahiyeti ile ilgili daha derin ve geniş açıklamalara girişecek güçte değiliz. Sûrenin akış yönüne dönmek için bu kadarlık açıklamayı yeterli buluyoruz...
Ve en doğruyu söylüyor ulu Allah:
Bu Kur’an Allah’tan başkası tarafından uydurulmuş değildir...
Senin için, “onu uydurdu” diyorlar öyle mi? De ki: “Onun sûrelerinden benzer bir sûre meydana getirin, iddianızda samimi iseniz, Allah’tan başka çağırabileceklerinizi de çağırın.”
Not.Allah kainatı elementlerden yarattığı gibi kuranıda harflerin karışımından yaratmıştır.
https://www.facebook.com/photo.php?fbid=210350776082998&set=pcb.210350802749662&type=3&theater
“Kuşkusuz, Allah hiçbir toplumun durumunu, onlar kendilerinde olanı değiştirmedikçe değiştirmez.”(Rad 11)
https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=796836604101076&id=100013242319421